top of page

RWE’de Bias ve Confounding ile Yüzleşmek

  • Yazarın fotoğrafı: salihergocen
    salihergocen
  • 12 Eki
  • 2 dakikada okunur

“Veri bize gerçeği mi gösterir, yoksa görmek istediğimizi mi?”


Gerçek dünya verileriyle (RWD) çalışırken en kritik mesele budur. Çünkü bu veriler laboratuvar koşullarında üretilmez; hayatın doğal akışından gelir. Bu da onları aynı anda hem zengin hem de sorunlu kılar.


İşte bu yüzden RWE’de iki kavram öne çıkar: bias (sistematik hata) ve confounding (etki karıştırıcı değişkenler).


Bias ve confounding kavramlarını temsil eden minimalist ikonlar

🧠 Bias Nedir?

Bias, araştırmada sistematik bir kayma anlamına gelir.


  • Seçim bias’ı: Örneğin mobil sağlık uygulamalarını daha çok genç ve sağlıklı bireyler kullanıyorsa, tedavi sonuçları genel nüfusa göre olduğundan daha iyimser görünebilir.


  • Bilgi bias’ı: Elektronik sağlık kayıtlarının eksik ya da hatalı olması, sonuçları sürekli belli bir yöne kaydırabilir.


🎯 Confounding Nedir?

Confounding, hem tedaviyle hem de sonuçla ilişkili olan etki karıştırıcı değişkenlerdir.


  • Yaş: Hem tedavi alma olasılığını hem de sağlık sonucunu etkiler. Yaş dikkate alınmazsa tedavinin etkisi olduğundan daha güçlü veya daha zayıf görünebilir.


  • Sigara: Akciğer hastalıklarını artırır ama aynı zamanda bazı ilaçların reçete edilme olasılığını da değiştirir.


Kısaca:

  • Bias = sistematik hata

  • Confounding = tabloyu bozan gizli değişken

Kavram

Tanım

Örnek

Bias

Sistematik hata

Veri toplanma biçiminden kaynaklı kayma

Confounding

Etki karıştırıcı değişken

Yaş, sigara vb. hem tedavi hem sonuçla ilişkili faktörler

🧩 Çözüm Yolları

RWE’de bias ve confounding’i azaltmak için kullanılan bazı temel yöntemler:


  • Propensity Score Matching (PSM): Benzer özelliklere sahip iki grubu eşleştirerek “elma ile elmayı” kıyaslamayı sağlar.


  • Inverse Probability Weighting (IPW): Temsil edilmeyen gruplara daha fazla ağırlık vererek popülasyonu dengeler.


  • Çok değişkenli modeller: Yaş, cinsiyet, eşlik eden hastalık gibi confounder’ları modele ekleyerek etkileri kontrol eder.


Tüm bu yöntemlerin amacı aynıdır: tedavinin gerçek etkisini, gürültüden ayırmak.


⚙️ Teknolojinin Rolü

Bugün bu mücadelede teknoloji önemli bir müttefik.


  • Makine öğrenmesi (ML): Milyonlarca kaydı analiz ederek görünmeyen yaş veya cinsiyet kaymalarını tespit edebilir.


  • Derin öğrenme (DL): Farklı kaynaklardan gelen karmaşık ilişkileri modelleyerek confounder etkilerini daha net ayırt edebilir.


⚠️ Ancak bu araçların da sınırları vardır. Yanlış model seçimi ya da şeffaf olmayan algoritmalar, hataları düzeltmek yerine büyütebilir.

⚖️ Etik ve Toplumsal Etki

Bias ve confounding yalnızca teknik meseleler değildir. Yanlış yönlendiren bir kanıt, bireylerin tedavi kararlarını etkiler; hatta sağlık eşitsizliklerini büyütebilir. Verisi az toplanan gruplar, yanlış analizlerle daha da görünmez hale gelebilir.


COVID-19 pandemisi bunun en çarpıcı örneklerinden biriydi. Test yaptırma olasılığı sosyoekonomik koşullara bağlıydı; bu durum vaka sayılarında sistematik bias yarattı.


Verinin eksikliği ve confounder etkiler, pandeminin başında gerçek tabloyu görmeyi güçleştirdi.

Seçim bias’ını simgeleyen, farklı yaş gruplarının veri paylaşma eğilimlerini gösteren illüstrasyon

✳️ Son Söz


Bias ve confounding, RWE’nin gölge tarafıdır. Onlarla yüzleşmek, bilimin yalnızca doğruyu bulması değil, gerçeği adil bir şekilde paylaşmasıdır.


RWE’nin değeri, verilerin kusurlarını gizlemesinde değil; bu kusurları dürüstçe ortaya koyarak daha güvenilir bir sağlık hikâyesi yazabilmesinde yatar.


Bu ikinci yazıda RWE’nin sınavlarından birini ele aldık.

Bir sonraki Veri Story’de “Eksik verilerle nasıl başa çıkabiliriz?” sorusuna odaklanacağız.

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page